Avustralya Dışişleri Bakanı Kevin Rudd’ın davetlisi olarak bu ülkeye gelen İİT Genel Sekreteri, temaslarını sürdürüyor. İhsanoğlu, Sydney’deki temasları çerçevesinde Türk girişimcileri tarafından Avustralya’da kurulan Affinity Diyalog Vakfı hakkında bilgi aldı. Avustralya Dışişleri Bakanlığı’nın temsilcilerinin de katıldığı toplantıda Ekmeleddin İhsanoğlu, Affinity Diyalog Vakfı Başkanı Ahmet Keskin ‘den çalışmaları hakkında bilgi aldı. Avustralya Dışişleri Bakanlığı’nda düzenlenen toplantıda dinler ve kültürlerarası diyalogun önemine işaret eden Genel Sekreter İhsanoğlu, dünyanın birçok yerinde faaliyet gösteren bu amaçlı sivil toplum örgütlerinin büyük bir misyonu yerine getirdiğinin altını çizidi.
İhsanaoğlu temasları çerçevesinde bugün başkent Canberra’ya geçti. Burada Avustralya Genel Valisi Quentin Bryce ve Başbakan Julia Gillard ile görüşen Genel Sekreter, yurtdışı ve yurtiçinden önemli şahısların konuk edildiği National Press’e konuştu. ABC Televizyonu’ndan canlı yayınlanan programda Avustralya ziyareti ile ilgili bilgi veren ve İİT faaliyetlerinden bahseden İhsanoğlu, ülkenin önemli basın yayın kuruluşlarının temsilci ve yazarlarının sorularını cevapladı.
Bir soru üzerine İhsanoğlu dünyada İslamofobinin 2005 yılında Hz. Muhammed (s.a.v) ile ilgili çizilen bir karikatürle yükseldiğini ve o tarihten beri de bu konunun siyasete alet edildiğini söyledi. İİT Genel Sekreteri, fikir ve ifade hürriyetinin suiistimal edilerek İslam dinine Peygamberi’ne saldırılar yapıldığını vurguladı. İhsanoğlu,” Önce karikatürler, sonra film ve fotoğraflarla başladı. İslam düşmanlığı bazı ülkelerde anayasal değişimlerle farklı bir boyuta getirildi. Bu saldırılar anayasal hükümlerle korunur hale geldi bazı Avrupa ülkelerinde. Demokratik hakkı olan inanç hürriyeti bir noktada sınırlandı. Bu ikinci safaydı. Simdi üçüncü safhaya gelindi. İslam düşmanlığını siyasi malzeme haline getirdiler . Müslümanlara saldırılarak siyasi oy toplama gibi çirkin bir menfaat sağlanmaya başladı bazı Avrupalı siyasetçileri tarafından. Bu siyasi gündemin bir parçası ve malzemesi haline geldi. Kim İslamiyet’e daha çok çatarsa, Müslümanları daha çok hakir görürse o daha çok oy topluyor. Ve bu oyları parlamentoda sandalyeye dönüşüyor. Bunlar Belçika’da Hollanda da oldu. Ve şimdi Fransa’da İslam düşmanlığı siyasi bir sermaye haline geliyor maalesef.” ifadesini kullandı.